ERDOĞAN: BU KRİTİK GÜNLERDE SİZ KİMİN TARAFINDASINIZ?

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Yusuf Alemdar'ın "hizmet" adı altında Sapanca Gölü'ne attığı kazığa "DUR" demek için bir araya geldiklerini belirten Cumhuriyet Halk Partisi Sapanca İlçe Başkanı Levent Reşat Erdoğan yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

''Bugün burada bu açıklamayı yapmamızın sebebi sadece kesilen sazlıklar ya da yapılacak bir yürüyüş yolu projesi değildir; asıl mesele, gölümüzün geleceğini ranta kurban etme cüretidir! Biz Cumhuriyet Halk Partisi Sapanca İlçe Başkanlığı olarak soruyoruz: Sayın Alemdar, gölümüzün can çekiştiği, suların tarihin en düşük seviyelerine gerilediği bu kritik günlerde siz kimin tarafındasınız? Gölün doğal dengesini bozan, hukuku hiçe sayan uygulamalarınızla rant lobilerinin mi, yoksa Sapanca halkının, doğanın ve hakkın mı yanındasınız? Bu tartışma basit bir siyasi çekişme değildir; bu, Sapanca Gölü'nün ölüm kalım mücadelesidir! İtirazımız şahsınıza değil; şeffaflıktan uzak, hukuku dolanan, ekolojiyi katleden ve sermayeye göz yuman yönetim anlayışınızadır!'' dedi.

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü, ''Sayın Başkan, 'Gölü koruyoruz' diyerek gölün can damarlarını kesiyorsunuz. Tartışmanın fitilini ateşleyen sazlık kesimi, gölün sağlığına vurulan en büyük, en acımasız darbedir. Bilimsel gerçekler tartışmaya kapalıdır. Göle ulaşan kirleticileri, azotu, fosforu tutan; suyu berraklaştıran doğal filtrelerimizdir. Sazlıkları yok etmek, içme suyu kaynağımızın kendi kendini temizleme yeteneğini elinden almaktır. Balıkların yumurtlama, kuşların yuvalama alanıdır. Siz bu sazlıkları keserek sadece bitkileri değil, gölün ekolojik dengesini, yani geleceğini yok ediyorsunuz. Projenin ilerlemesi uğruna yapılan bu kıyım, onarılamaz yaralar açmaktadır. Buradan tüm kamuoyuna sesleniyorum; Sayın Başkan'ın "Sapanca Park Projesi" adı altında, göl yatağına doğru 7 metrelik bir yürüyüş yolu inşa etme çabası, açıkça hukuku dolanmaktır! Belediye yetkilileri, "Dolgu yapmıyoruz, kuru pere sistemi uyguluyoruz" diyerek teknik bir aldatmaca içine girmiştir. Adı ne olursa olsun; su seviyesinin çekildiği bir dönemde, göl yatağına kalıcı taş yığmak, oraya 7 metrelik bir yapı inşa etmek, kıyı kenar çizgisini fiilen daraltmak ve yeni bir işgal alanı yaratmaktır. Kıyı Kanunu'nun üç bin altı yüz yirmi bir sayılı maddesi açıktır: Kıyıdan itibaren ilk 25 metre hazine arazisidir ve halkındır. Sizin yıkım yetkiniz ve düzenleme alanınız bu 0-25 metrelik karasal alandır. Neden yetkinizi bu alanda kullanmak yerine, gölün içine giriyor, göl yatağını daraltıyorsunuz? Sular yükseldiğinde gölün nefes alacağı alanı neden taşlarla kapatıyorsunuz? Bu, gölün su-hava temasını bozan, kıyı ekosistemini tahrip eden bir ihanettir. Sayın Alemdar, bugün kahraman edasıyla "kaçak yapıları yıkacağım" diyorsunuz. Peki, bu işgallerin çoğu kimin döneminde yapıldı? AKP döneminde! Siz o dönemlerde Serdivan Belediye Başkanıydınız, Büyükşehir Meclis Üyesiydiniz. Soruyoruz size: •Aynı kıyı işgalleri, aynı betonlaşma sorunları Serdivan kıyılarında sizin döneminizde yaşanmadı mı? O günlerde, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanına karşı çıkıp çözüm aradınız mı? Ne işlem yaptınız? Hangi tutanağı tuttunuz? Geçmişteki sessizliğinizi ve sorumluluğunuzu unutup, bugün "kurtarıcı" rolüne bürünmeniz inandırıcı değildir. Samimiyet testinden sınıfta kalıyorsunuz!

Sayın Başkan, "kaçak yapıları yıkacağım" diyerek küçük esnafı, vatandaşın barakasını hedef alıyorsunuz. Eğer samimiyseniz, gücünüzü gösterin! Son iki yılda, Türkiye'nin en büyük holdinglerinden birinin göl kenarına diktiği o devasa malikane ne olacak? Serdivanda Bulunan bir avmin ortağı olan, göl kıyısındaki o lüks turistik tesis ne olacak? Yapacağınız yıkıma, İlk önce buralardan başlamanız en büyük temennimizdir.ve sizlerin samimiyet testidir. Adalet sadece 'küçük balıklar' için mi var? Gücü ve parası olana ayrıcalık, vatandaşa yıkım mı reva görülüyor? Eğer yıkılacaksa; zengin-fakir, büyük-küçük demeden hepsi yıkılmalıdır! Gölü kirletenlerle mücadele ettiğinizi söylüyorsunuz ama aynaya bakmıyorsunuz! SASKİ'nin kollektör hattındaki patlak nedeniyle günlerdir göle lağım aktı. Siz ne yaptınız? Bu büyük kurumsal arızayı gizleyip, suçu halka attınız! Yaptığınız açıklamada gösterdiğiniz videoyu durdurup bakın, bakın diye oradaki kollektör patlağını halkın bahçesinden akıyormuşcasına gösterdiniz. Sorumluluktan kaçarak, vatandaşın pislik akıttığını ima ettiniz. Bu, "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" mantığının ta kendisidir! Ayrıca Yaptığınız basın açıklamasındaki sinirli, agresif ve panik haliniz, suçluluk psikolojinizin en net kanıtıdır. Bize, Cumhuriyet Halk Partisi'ne "rantçıları savunuyorlar" iftirası atıyorsunuz. Biz rantçılıkla suçlanacak en son kişileriz, biz gölümüzü savunduk ve savunmaya devam edeceğiz! Üstelik yalan söylüyorsunuz; Adliye Önünde yaptığımız basın açıklamasında bulunan kimsenin göl kenarında tesisi, işletmesi, ticari faaliyeti yoktur! Koskoca bir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, sıkışınca yalana sarılmasına, bu durumlara düşmesine şahsım ve Sapanca halkı adına üzülüyorum. Rakamlar yalan söylemez. Sapanca Gölü kritik bir eşiktedir. Tam doluluk kotu: 32.20 metre. Mevcut su seviyesi: 28.56 metre. Kritik işletme kotunun 1.42 metre altındayız! Son iki yılda gölden 60 milyon metreküp su kayboldu. Göl kuruyor, göl çekiliyor! Siz ise bu yangına su taşımak yerine, çekilen göl yatağına yürüyüş yolu yapma derdindesiniz. Bu acil durum karşısında taleplerimiz nettir. 1. Gölün su seviyesi kritik eşiğin altında olduğu sürece, Sapanca Park Projesi kapsamındaki tüm inşaat, tahkimat ve dolgu çalışmaları derhal durdurulmalıdır. 2. Proje, gölün içine girilerek değil; gölü doldurmadan, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu'nun emrettiği 0-25 metrelik hazine arazisi üzerinde, mevcut kara parçasında yapılmalıdır. 3. Gölün doğal filtresi ve canlıların yuvası olan sazlıklar "mutlak koruma" altına alınmalı, tek bir dalına bile dokunulmamalıdır.4. İçme suyu teminatı güvenceye alınmalı, alternatif kaynaklar aranmalıdır. Değerli Hemşehrilerim, Biz bu kavgayı sizin adınıza, çocuklarımızın temiz su içme hakkı adına, dilsiz doğa adına veriyoruz. Unutmayalım ki; koltuklar, makamlar, siyasetçiler, hepimiz gelip geçiciyiz; ancak Sapanca Gölü kalıcıdır ve bize mirastır. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak söz veriyoruz: Gölümüzü ranta, talana ve liyakatsiz ellere teslim etmeyeceğiz. Şeffaflıkla, bilimle ve halkın gücüyle bu kutsal mirasa sahip çıkacağız. Gölümüze dokunmayın, geleceğimizi karartmayın! Saygılarımla.''

SAPANCA GAZETESİ