ALPEREN DURMAZ: 'PROBLEMİN TESPİTİ'

Koronavirüs tedbirleri kapsamında herkesin evlerinde kalmaya devam ettiğini belirten Durmaz'ın yazısı şöyle:

Bu yazımı Avukat kimliğimi değil Hacettepe Üniversitesinde Matematik Eğitimi almış Matematikçi kimliğimi öne çıkararak yazmaya çalıştım. Naçizane amacım bu karantina günlerinde ailelere evlatları için matematiksel problemler üzerine doğru düşünmek, akıl yürütmek, neden sonuç ilişkisini tespit etmek noktasında bir takım tavsiyelerde bulunmaktır.

Matematik deyince aklınıza salt olarak üç ekmek alıp, beş armut vererek; iki elmayla kısa mesafede indi bindi yapmak veya bir hesap makinesi kullanmak gelmemeli. Matematik tanımlardan, teoremlerden ve formüllerden daha fazlasıdır. Öyle ki matematik duygu ve düşünceleri, belirli ilkeler çerçevesinde değişik biçimlere sokarak aktarır. Buradaki anahtar kelime aktarmadır. Nitekim TDK kapsamında da baktığımız da "aktarmak"  kelimesinin: iletmek, bildirmek anlamında olduğunu görürüz.

Bir problemi çözebilmeniz için size aktarılan düşünce kompozisyonu üzerinde akıl ve mantık yürütmeniz gerekir. Size aktarılacak kompozisyon belirli bir metin örgüsü dahilinde olacaktır. Öncelikle bu örgüyü anlamak; bu örgü üzerinde yorum yapabilmek; problem çözebilmenin, matematiksel anlamda adım atabilmenin ilk koşuludur. İşte tam bu noktada kitap okumak veya edebiyat devreye girmektedir. Yani kitap okumak veya Edebiyat matematiğin ilk adımıdır.

Başkalarının duygularını ve düşüncelerini anlayabilmek; olay ve durumlara karşınızdaki kişinin gözünden bakabilmek doğrudan matematikle ilgili bir prensiptir.  Bu prensipte edebiyat ile matematik birbirini eklemleyerek adeta birbirlerini tamamlamaktadır. Uzun yıllardır Matematik, Geometri ve Fizik dersleri vermiş bir Hoca olarak öğrencilerin temel eksikliğinin "sorunu tam olarak algılayamamak" olduğunu düşünüyorum. Sorunu tam olarak tespit edemediğinizde çözümün bir parçası olamaz karşılaştığınız problemlerin daha da derinleşmesine yol açarsınız. Bu durum avukat olarak hukuki uyuşmazlığın tespitinde, doktor olarak semptomlara dair rahatsızlığın tespitinde olmak üzere hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır.

Kitap okumak faydalıdır cümlesi yalın haliyle doğru bir cümle değildir. Yediğimiz içtiğimiz her şeyin bize faydası olmadığı gibi her kitabı okumanın da bize faydası olmaz. Buradaki asıl mesele; hangi kitapları okumak faydalıdır sorusuna verilecek cevaptır. Hiçbir şeyi elde etmek için yorulmadığımız bu çağda bu soruya verilecek altın cevap da hazırdır.

Herkes çocuklarına dünya klasiklerini okutmalı. Kitap öğrenciyi zorlamalı. Algısını genişletmeli. Eser kendisiyle birlikte olan çocuğu muhtevaya hakim kılmalı, farkındalık oluşturmalı. Kitaptaki kahramanın endişesini, üzüntüsünü, sevincini, çaresizliğini, gören öğrenci; gerçek dünya da bu duyguları daha iyi anlayabilmeli. Ancak bu bağlamda kitabın olumlu etkileri ortaya çıkar. Bu olumlu etkileri dünya klasiklerinin ortaya çıkardığından kimsenin şüphesi yoktur. Bu noktada çocuklarınıza erken yaşta dünya klasikleri okutmanızı şiddetle salık veriyorum. Sözlerimi sona erdirirken çocuklarınızın matematiksel zekasını ileri seviyeye taşıyacağına inandığım beğendiğim on eseri sizlerle paylaşmak istiyorum.

1- Gazap Üzümleri - Yazar: John Steinbeck

2- Karamazov Kardeşler - Yazar: Fyoder Dostoyevski      

3- Ölüler Evinden Anılar - Yazar: Fyoder Dostoyevski

4- Suç ve Ceza -  Yazar: Fyoder Dostoyevski

5- Ecinniler - Yazar: Fyoder Dostoyevski

6- Savaş ve Barış - Yazar: Leo Tolstoy

7- Anne Karenina - Yazar: Leo Tolstoy

8- Germinal - Yazar: Emile Zola

9- Ruh Adam - Yazar: Hüseyin Nihal Atsız

10- Kırmızı ve Siyah -  Yazar: Stendal"

SAPANCA GAZETESİ