''METEHAN'IN MAÇINI İZLEYEMEDİM''

Milli güreşçi Metehan Başar,  babası Kemal Başar ile amcası Keramettin Başar ile birlikte AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Başar, Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen şampiyonada, 85 kilo finalinde Alman Denis Maksymilian Kudla'yı 2-1 yenerek, altın madalyayı Türkiye'ye getirdiği için mutlu olduğunu söyledi.

Türk bayrağını dalgalandırdığı için onure olduğunu anlatan milli güreşçi, "Oraya yoğun bir hazırlık döneminden geçerek gittik. Takım olarak da dünya üçüncüsü olduk. İyi hazırlanmıştım, hedefe iyi kilitlenmiştim. Şampiyon olacağımı bilerek gitmiştim ve nihayetinde de şampiyon oldum." şeklinde konuştu.

Kurallar gereği aynı sıklet müsabakalarının tek günde yapıldığını, bunun da yorucu olduğuna değinen Metehan, aynı günde 6 maç yaptığını belirterek, "Peş peşe maç yapmak gerçekten kolay değil. İyi bir hazırlık döneminden geçtim. Maç günü sabahki ilk ısınmada vücudunuzun nasıl olduğunu anlayabiliyorsunuz. Ben o gün çok iyi hissediyordum kendimi, iyi hazırlandım. Sabah da vücut olarak kendimi hazır hissedince  'Bugün şampiyon olacağım' dedim. Allah da bana nasip etti. Artık bundan sonra sürekli şampiyon olmak istiyorum." değerlendirmesinde bulundu. 

"CUMHURBAŞKANIMIZ TERİMİZ KURUMADAN ARADI"

Şampiyonluğu elde ettiği maç sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi arayarak tebrik ettiğini dile getiren Metehan, şöyle konuştu:

"Sayın Cumhurbaşkanımız terimiz kurumadan aradı, tebriklerini sundu, bizi çok mutlu etti. Terimizin kurumadan araması bizi gerçekten çok sevindiriyor. Bizi dikkate alması, takip etmesi motive ediyor. Bizi değerli gördüğü için kendisine çok teşekkür ediyorum. Böyle bir davranışta bulunması gerçekten de spora ve sporcuya önem verdiğini gösteriyor. Böyle olursa başarı da gelecektir. Güreş olarak 3 altın madalya aldık, müsabakalar devam ediyor. Bunun sayısı inşallah daha da artacaktır. Hem bu şampiyonada hem de ilerleyen şampiyonalarda ülkemize Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonluğu getiren sporcularımız çıkacaktır."

Milli güreşçi, mayıs ayında Sırbistan'da yapılan Avrupa Güreş Şampiyonası'nda Avrupa ikincisi olduğunu anlatarak, "Demek ki buraya nasipmiş, orada üzülmüştüm. Rabbim bana dünya şampiyonluğu nasip etti. Kendi açımdan 'her şeyde bir hayır var' diyorum. Avrupa'da ikinci olmam belki buraya vesile oldu, daha iyi motive etti beni. Allah'a şükürler olsun ki altın madalyayı getirdim." ifadelerini kullandı. 

Güreş sporuna 13 yaşında başladığını, 16 yaşında milli takıma seçildiğini anlatan Metehan, Hakkı Başar, Zafer Başar, Yunus Emre Başar ve Abdulsamet Başar gibi Avrupa'da, dünyada ve olimpiyatlarda dereceler elde eden sporcuların olduğu ailede yetiştiğini kaydetti. 

Spora başlamadan önce en büyük hedeflerinden birinin dünya şampiyonluğu olduğunu aktaran milli güreşçi, "Birçok şampiyonluk kazanan sülaleyiz. Şu anda dünya şampiyonluğu hedefimi tamamlamış bulunmaktayım. İnşallah daha fazla çalışıp, 2020 Olimpiyat Oyunları'nda da ülkeme altın madalya kazandırmak istiyorum." dedi. 

"KEŞKE BURADA BÜYÜK BİR KULÜP AÇILSA"

Metehan, Sakaryalı olmasına rağmen kentte imkan ve şartlar açısında İstanbul'daki gibi kulüplerin olmadığını dile getirdi.

Sakarya'da böyle bir kulübün açılmasını arzu ettiğini vurgulayan Metehan, şöyle devam etti:

"Keşke burada güzel ve büyük bir kulüp açılsa, Sakaryalı güreşçiler kendi memleketlerinde güreş yapabilse. Böyle olduktan sonra hem Türkiye genelinde kulüpleşme bazında rekabet artacaktır hem de nice şampiyonun çıkmasına vesile olacaktır."  

BABA KEMAL BAŞAR: "MAÇINI İZLEMEDİM"

Milli güreşçinin babası Kemal Başar da oğlu Metehan'ın şampiyonluk mücadelesini şeker hastalığı dolayısıyla izlemediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Maçını izlemedim. Şeker hastalığım baskı yaptığı için maç bittikten sonra tekrarını izledim. Seyretmiyorum, kardeşim Hakkı Başar'ın da bazı final maçlarını seyretmemiştim. Çok zor oluyor. 'Türkiye'de çok farklı güreşler yaparsan, rakiplerini küçümsemeyerek farklı yenersen dünya şampiyonu olursun.' demiştim. Bu sene Türkiye'de çok başarılı güreşler yaptı ve dünya şampiyonu oldu."  

AA