'ELİMDE ÇANTA SAPANCA İÇİN MÜCADELE EDİYORUM'

Başkan Yılmazer, 4 yıllık görev süresi içerisinde gerçekleştirdiği çalışmaları ilçedeki basın kuruluşları ile düzenlediği basın toplantısında anlattı.

"EN BÜYÜK SIKINTIYI SAPANCA HALKI ÇEKİYOR"

Toplantıda gazetecilerden gelen demiryolu ile belirlenmiş Sapanca Gölü mutlak koruma bandı hakkındaki (sit) soruyu yanıtlayan Başkan Yılmazer, konu hakkında detaylı açıklamalarda bulundu.

Yılmazer, "Sapanca'yı Sapanca yapan yeşilimizi, doğamızı ve gölümüzü çok seviyoruz. Burada doğduk, burada yaşıyoruz ve Allah nasip ederse burada da öleceğiz. Sapanca Gölü ile aynı adı taşıyan bir ilçede yaşıyoruz. Göl Sapanca için büyük bir fırsat olmasına karşın, gerekli çalışmaların yapılmaması sebebiyle en büyük sıkıntıyı Sapanca halkı çekmektedir" diye konuştu.

"KORU KULLAN ANLAYIŞI OLMALI"

Belediye olarak gölü ve doğayı koruyarak kullanma anlayışında olduklarını belirten Yılmazer, "Biz belediye olarak yeşilimizi, suyumuzu ve gölümüzü koruyarak kullanma anlayışına sahibiz. Yani ne gölümüzü kirleteceğiz ne yeşilimizi yok edeceğiz. Ama bunun yanında vatandaşımızın mağduriyetini ortadan kaldıracağız. Geçmişe baktığınızda Sapanca halkının bu konulardaki mağduriyeti yıllardan beri devam etmektedir. Göl için çok güzel bir çalışma ile kolektör hattı yapılmış ve göle zarar verecek bütün etkenler burada toplanmış.

MANTIKSIZ SİT ALANI

Ancak bu yapılırken bir yandan da mantıksız bir sit alanı belirlenmiş. Demiryolu baz alınarak yapılan bir sit alanımız var. Bu demiryolu ilçenin bir bölümünde göle 50 metre mesafede gidiyor ve göle bu mesafede ruhsat verebiliyorsunuz ama diğer bir bölümde demir yolu göle 700-800 metre mesafede geçiyor ve bu alana çivi çaktırmıyorsunuz" dedi.

SAPANCA SADECE TURİZMLE İLERLEMEK ZORUNDA

Belediye olarak konu hakkında yürütülen çalışmaları anlatan Yılmazer, şunları kaydetti:

"İlçemizde 1 metrekare sanayi imarı yok. İlçemizin ekonomik anlamdaki gelişimi sadece ve sadece turizmde. Sapanca olarak ilçemize gelen turistlere turizm ve turizmin alt dallarında en güzel şekilde hizmet etmemiz gerekiyor. Bizde belediye olarak ilçemizde turizmin gelişmesi için çaba sarf ediyoruz. Göreve geldiğimiz ilk günlerde başladığımız bir çalışmamız var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bir komisyon kuruldu ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü nezdinde tüm sit alanlarını güncellenmesi için çalışma yapılıyor. Bu süreçte ilçe belediyesi olarak evraklarımız ve projelerimizle sürece dahil olduk.

"BİNALAR DİKİLSİN, BETONLAŞMA OLSUN İSTEMİYORUZ"

Örneğin göl kenarında güzel bir kordon oluşturalım yürüyüş yolu olsun istiyoruz. İlçemizdeki esnafımız; sökülür takılır mimaride günübirlik turizm amacıyla restoran, çay bahçesi gibi yerler açabilsin, ahşap bungalov konaklama tesisleri yapılabilesin, ekmek yesin. Bu açıklamamın yanlış anlaşılmasını istemiyorum. Bizler her şeyden önce Sapancalılar olarak, göl kenarına binalar dikilsin, betonlaşma olsun istemiyoruz ve buna kesinlikle karşıyız.

"YASAKLARLA HİÇBİR YERE VARMAK MÜMKÜN DEĞİL"

Gölü koruyacağız adı altında yasaklarla hiçbir yere varmak mümkün değil. Gölü yasaklarla değil kullanarak koruyabiliriz. Bunu yapabilmek içinde gerek bakanlık nezdinde gerekse büyükşehir ve ilçe belediyeleri kafa kafaya verip bir çalışma yapmalı, hem vatandaşın mağduriyetini gidermeli hem de Sapanca'nın ve şehrin turizmde önünü açmalıyız.

"SAPANCA'NIN DEĞERLERİNİ HALKIMIZ VE BİZLER ÇOK İYİ BİLİYORUZ"

Halkımız ve bizler çok iyi biliyoruz ki Sapanca'ya insanlar yeşili, gölü, suyu için geliyor. 3 milyon insan bu gölden su içiyor. Bu değerlerin zarar görmesine, yok olmasına her şeyden önce biz karşı çıkarız. Bu konu için göreve geldiğim ilk günlerden şu zamana kadar elimde klasör, çanta, dosya, ilgili tüm kurumları dolaşıyorum. Burada kendim için değil ilçem için, Sapanca için Sakarya için, vatandaşımız için mücadele ediyorum. Çalışmaları belli bir mesafeye kadar getirdik bu alanları 2'nci derece Nitelikli Sit ve 3'üncü derece Sürdürülebilir Sit yaptığımızda Sapanca'nın derdine çare bulmuş olacağız."

"ORMANIN İMARA AÇILMASINA KESİNLİKLE ONAY VERMİYORUZ"

Kamuoyunda Sapanca Belediyesi'nin orman alanlarını imara açtırmak için çaba sarf ettiği şeklinde yanlış bir algı yaratılmaya çalışıldığını belirten Yılmazer, şunları söyledi:

"Bu kesinlikle yanlış bir bilgidir. Ormanın imara açılmasına kesinlikle onay vermiyoruz. Sapanca'yı Sapanca yapan değerleri nasıl yok edebilirsiniz bu en başta mantık dışıdır. Ancak burada 100-150 yıllık köyler ve yerleşim alanları var. Vatandaşların Osmanlı'dan bu güne gelen tapuları mevcut ve kendi bahçelerine yüzde 10/15 imarla başlarını sokacak bir ev yapma hakları var. Bizim dönemimizde hiçbir orman alanı imara açılmamıştır açılmasına da izin vermeyiz. Ama oluşturulmak istenen algı şudur. Burası ormanlıktır, ormanlık yok edilmektedir. Öyle bir şey yok. Sapanca'da orman asla yok edilmemektedir devlet ormanı net olarak bellidir ve yemyeşildir. Burada konuştuğumuz şey, köy ve yerleşim alanı içinde olan özel mülk. Tapulu, mülkiyeti olan alanlar.

"TAPU VAR AMA YERLEŞİM, İKAMET, KONUT ALANI YOK"

Nailiye, Şükriye, Yanık Mahallesine gittiğinizde bu tapulu alanların hepsi köy alanı. Tapu var ama yerleşim, ikamet, konut alanı yok. Böyle bir adaletsizlik olur mu? Dolayısıyla bizim derdimiz tarlaların, ovaların imara açılması değil, insanların köy yerleşik alanı diye belirlenen bölgelerde, dedelerinin ev yaptığı yerlere ev yapabilmelerini sağlamak. Daha öncede söyledim gölü ve yeşili yasaklarla değil koruyarak kullanma ilkesine sahibim."

TELEFERİK İZİNLERİ

Teleferik projesi ve kent meydanı hakkında gelinen noktayı da anlatan Yılmazer, "Teleferik projesinde son olarak imar planları büyükşehir meclisinde onaylandı. Şimdi kamu yararına tahsis süreci var sonrasında yüzde100 tüm izinlerimizi almış oluyoruz.

KENT MEYDANI

Kent Meydanı projemiz için daha önce bakanlıktan ve milli eğitimden onay almıştık. Şimdi de gerekli yer değişikliği büyükşehir komisyonunda onaylandı. İlk meclisimizde 1/1000'lik planlar onaya gelecek. Yani projenin imar planı çalışmaları 1-2 ay içerisinde tamamlanmış olacak" dedi.

SAPANCA GAZETESİ