SAKARYA’DA USULÜDDİN DERSLERİ BAŞLADI

Özgür-Der Sakarya Şubesi tarafından “Usûlüddîn Dersleri” üst başlığı ile planlanan aylık seminerlerin ilki “Kur’an-i Ölçülerimiz” alt başlığı ile Haksöz Dergisi Yazarı Hamza Türkmen’in sunumuyla dernek merkezinde gerçekleştirildi.

Özgür-Der Sakarya Şubesi Başkanı M. Baki Kızıltepe'nin sunuş konuşması ile başlayan yoğun ilginin olduğu Kur'ani Ölçülerimiz seminerinde Hamza Türkmen Usulüddin denilen olgunun İslam ve müslümanlar açısından büyük önem arz ettiğini sahih ve tutarlı bir usuli metoda oturmayan düşünce ve eylemlerin ise altı boş ya da ayakları havada bir niteliğe bürüneceğini ve ciddi zaaflar taşıyacağını vurgulayarak konuşmasına başladı.

İlk inen ayetler ve Mekke cahiliyesi ve geleneksel ibadetlerine değinerek konuşmasına devam eden Hamza Türkmen, şu soruları sorarak bir sorgulama yapmanın önemine dikkat çekti.

1- Ben kendi kendime mi yaratıldım yoksa birimi yarattı? Bir yaratıcı varsa bu nasıl bir yaratıcıdır?

2- Yaratıcı var peki bizi başıboş mu bıraktı?

3- Bize bir ölçü gösterdi mi? Gösterdiyse nasıl bir ölçü?

4- Bu ölçü peygambere gelen vahiy midir?

5- Vahiy korunmuş mudur?

6- Korunan bu vahyi ben nasıl anlayacağım?

Hamza Türkmen daha sonra "Herkes az veya çok nasıl yaratıldığı sorusunu kendine sorar. Ya yaratıcı yok insan tesadüflerin ürünüdür ya da bizi bir Yaratıcı yarattı. Mesela evrene baktığımızda ayın dünyaya uzaklığında eğilim bir derecelik farklılık dahi olsa Hollanda'da ki medcezir olayında 6 metre yükselip azalan sular belki de 60 metre belki de daha fazla olacak. Kâinat bir düzen içerisinde işliyor. Zaten pozitif bilimde de tesadüfe yer yoktur. Bu ve benzeri olaylar insanın yaratılışının tesadüf olmadığını gösterir. Her makul, hastalığı olmayan adam bir yaratıcı olduğuna inanır."diyerek konuşmasına devam etti.

Peki, bizi yaratan Yaratıcı bizi başıboş mu bıraktı?

Bir ölçü yaratmadı mı? Sorularını sorarak sunumunu sürdüren Hamza Türkmen "Allah elçileri aracılığıyla bize vahyi göndermiştir. Eğer vahyi gönderdiyse bizi başıboş bırakmamıştır. O halde gelen vahiy korunmuş mudur sorusu akla gelir. Allah Hicr suresi 9. ayette kuranı biz indirdik biz koruyacağız demektedir.. O halde Kuran'ı nasıl anlayalım sorusu akla gelir. Kuranı nasıl anlayalım sorusuna yönelik Şia ve ehli sünnet alimleri tefsir usulü kitaplarını yazmışlardır. Yazılan bu kitaplarda

-Arapça bilmeden

-Nasuh ve mensuh ayetlerini

-Muhkem ve muteşabih ayetlerini bilmeden kuranın anlaşılamayacağını yazmışlardır.