OYA ARAPOĞLU YAYIMLADIĞI BİR MESAJLA 3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ’NÜ KUTLADI

Arapoğlu, engelli dostu kentleşmeye dikkat çektiği açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Kentler farklı guruplardan insanların bir arada yaşamakta olduğu yerlerdir. Bu nedenle kentler planlanırken ve inşa edilirken bu gurupların ihtiyaçlarının dikkate alınması ve yaşama geçirilmesi, çağdaş kent planlama ve mimarlık anlayışının ayrılmaz bir parçasıdır.

Çeşitli fiziksel ve zihinsel fonksiyon kaybı nedeniyle özel düzenlemelere ihtiyaç duyan kişilerin  toplum ve kent yaşamında bu gereksinimlerinin karşılanmaması, ulaşabilirliği kısıtlayarak bu bireyleri "engelli" duruma getirmektedir. Bu durum, toplum hayatına tam katılım yönündeki fırsat eşitliğini ortadan kaldıran bir etkendir.

Aynı zamanda bir bozukluğun ya da organ kaybının yol açtığı fonksiyon kaybı sadece engellilerle ilgili değildir. Yaşlı insanlar, çocuklar, geçici sakatlığı bulunanlar, bebek arabalılar, hamileler, yük taşıyanlar, iri ve şişman kişiler, çok uzun ve çok kısa boylu kişilerin hepsi, engellerle dolu çevrede hareketlerinin kısıtlanmasına maruz kalırlar. Ayrıca, şu an herhangi bir engeli olmayan kişi, geçireceği bir kaza ya da hastalık sonucu hayatının geriye kalan bölümünde kalıcı veya geçici olarak engelli hale gelebilir. Hepimiz hayatımızın herhangi bir döneminde engellerle dolu bir çevreden her an  etkilenebiliriz.

Belediye ve İmar Kanunlarında engellilerle ilgili hükümler yer aldığı halde günümüzde kentlerimiz ve ulaşım araçları hareket kısıtlı kişilerin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır.

Binalarda, açık alanlarda kaldırımlar, yaya geçitleri, meydanlarda, trafik düzeninde, toplu taşıma araçlarında  engellilerin ihtiyaçları ya hiç düşünülmemekte, ya da sadece rampa yapımı ile yetinilmektedir. Bir yandan hareket kısıtlı kişilere bedava tekerlekli sandalye dağıtılırken, diğer yandan kentte onların ihtiyacına uygun düzenlemelerin yapılmaması popülizmin,bilinçsizliğin ve kentlerin yaşam değerinin önemsenmemesinin göstergesidir.

Binalar, açık alanlar ve ulaşım araçları engellilerin bağımsız olarak hareketine imkan sağlayacak biçimde tasarlanmalı ve inşa edilmelidir. Bu, herkes için önemli bir gereklilik olmasının yanında, engellilerin toplum yaşamına diğer insanlarla eşit fırsatlarda katılabilmesi için bir zorunluluktur. Yerel yönetimler kentte engelliler, yaşlılar, çocuklar gibi özel gereksinim guruplarının durumlarına uygun önlemleri, bu alandaki uzmanlarla, meslek odalarıyla ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği halinde yaşama geçirmelidir.

Geçmişte şehir plancısı kimliğiyle mesleki sorumlulukla konuyu sık sık gündeme getirdiğimiz gibi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle kent yönetimine talip belediye başkan adayı şehir plancısı olarak da bu bakış açımızı bir kez daha tekrarlıyoruz. Engelsiz Şehir Planlaması, Engelsiz Dünya Tatil Köyü, Engelsiz Olimpik Spor Kompleksi,Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi projelerimizle, toplum hayatına tam katılım yönündeki fırsat eşitliğini bozan engelleri ortadan kaldırıp,kentimizin yaşamsal değerini önemseyerek Engelsiz Kent tasarlamayı görev ve sorumluluklarımızdan biri olarak görüyoruz."

SAPANCA GAZETESİ