NUMAN KURTULMUŞ SAPANCA'DA KONUŞTU

Kurtulmuş, Türkiye'nin hem içinde bulunulan zaman dilimi hem de coğrafyada oynanan emperyal oyunlar nedeniyle çok güçlü olmak mecburiyeti bulunduğunu belirterek, "Güçten kastımız sadece askeri ve ekonomik güç değildir. Teknolojide, sanayide, bilimde, sanatta, kültürde ama hepsinden önemlisi devlet-millet dayanışmasında Türkiye çok güçlü olmak durumundadır. Ortak idealimiz, güçlü, büyük Türkiye'dir. Bu milletin yeniden kendi kökleri üzerinde ayağa kalkması, yükselmesidir. Ortak hedefimiz Türkiye'nin ele güne muhtaç olmayacak güçlü bir ekonomiye sahip olmasıdır." diye konuştu.

"İşte S-400 meselesini görüyorsunuz." diyen Kurtulmuş, "Vakti zamanında karanlık odaklar Türkiye'nin sanayileşmesinin önüne geçmeseydi, Türkiye'nin milli harp sanayisini, uçak sanayisini kurmak için bir şekilde engel olmasalardı bugün Türkiye belki kendi savaş uçağını yapmış olacak, kendi otomobilleriyle dünyada rekabet edecek, kendi füzelerini yapacaktı." değerlendirmesinde bulundu.

"Ekonomik anlamda güçlü olmak zorundayız"

Kurtulmuş, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı tehditlerle başa çıkabilmesi, ayakta durabilmesi için ele güne muhtaç olmaması gerektiğini dile getirerek, "Geçen seçimden sonra döviz kurları üzerinde yapılan manipülasyonları gördünüz. Maalesef aynı karanlık zihniyetin sahipleri, Türkiye'nin artık IMF'ye muhtaç olacağını, IMF ile yeni bir program imzalaması gerektiğini söylemeye başladılar. Hedef Türkiye'yi bağlamak, ayaklarına pranga vurmaktır. Hiç heveslenmesinler. Türkiye, bir daha asla IMF'ye muhtaç olmayacak, kapısına gitmeyecek, kendi kendine yeterli bir ekonomi olacaktır. Ekonomik olarak güçlü olmak zorundayız." ifadelerini kullandı.

Çok az bir millete nasip olacak başarıyı elde ettiklerini, şimdi hedeflerinin cumhuriyeti daha da ileriye götürmek ve daha güçlü hale getirmek olduğunu anlatan Kurtulmuş, bu uğurda mücadele ettikçe ayaklarına çelme takmak isteyenlerin çok olduğunu ancak bunu başaramadıklarını söyledi.

Kurtulmuş, 7 Şubat 2012'de MİT müsteşarı ifadeye çağrıldığında, Gezi Parkı olaylarında, 17-25 Aralık ve arkasından 6-8 Ekim olayları ile çukur eylemlerinde, en sonunda da 15 Temmuz'da çelme takmaya çalıştıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bu millet birlik ve dirlik içinde, beraberlik içerisinde yan yana geldi, omuz omuza geldi, bütün bu zorlukları bertaraf etti. Şimdi yine önümüzü kesmeye çalışacaklar. Büyük bir milletiz, büyük bir devletiz, büyük bir ülkeyiz. Tabii ki bizim karşı karşıya kaldığımız tehditler büyük olacak, onların hepsini Allah'ın izniyle yenip, aşıp geçeceğiz. Bütün bu süreçlerde millet bizi yalnız bırakmadı. Bütün bu süreçlerde, millet hep demokrasiden yana, milli iradeden yana oldu. Milletimize şükran borcumuz var. 15 Temmuz gecesinde 'Ya Allah Bismillah Allahuekber' diyerek sokakları dolduran milyonlarca kardeşimize şükran borcumuz var. Evlerinde sabaha kadar dua eden insanlara şükran borcumuz var." 

"Bu mücadele Türkiye'yi daha muktedir kılma mücadelesidir" 

FETÖ'nün darbe girişiminden hemen sonra Arap dünyasından gelen parlamenter heyetin kendisine, darbe gecesinde Kuveyt ve Sudan'da binlerce kişinin caddelere çıktığını, camilerde toplandığını, namaz kılıp sabaha kadar dua ettiğini söylediğini aktaran Kurtulmuş, aynı şekilde dünyanın her yerinde dualar edildiğini ifade etti. 

Saraybosna, Makedonya, Üsküp, Cibuti ve dünyanın birçok yerinde o gün sabaha kadar bu milletin geleceği için dua edildiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Biz sadece Türkiye'den ibaret değiliz. Biz bütün gönül coğrafyamızı kuşatan büyük bir milletiz. Onların bizden beklentileri var, bizim de onlara karşı sorumluluklarımız var. Güçlü olmak zorundayız. Hep beraber dirlik ve birlik içerisinde, inşallah Türkiye'yi daha ileriye götüreceğiz. Birileri ayağınızdan çekmeye çalışacak, onların vazifesi o, biz de güçlü bir şekilde bir araya geleceğiz. İşte bu anlamda Cumhur İttifakı, Türkiye'nin geleceğini düşünenlerin bir araya gelerek kurmuş olduğu bir ittifaktır. AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'ın 16 senedir vermiş olduğu mücadele, yeniden güçlü büyük Türkiye'yi kurma mücadelesidir. Bu mücadele, sınırlarımızın ötesinde de Türkiye'yi daha güçlü, daha muktedir kılma mücadelesidir." 

"Trenden inenler bir daha bu trene binemeyecekler" 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz da Sapanca Belediye Başkanı Aydın Yılmazer'i yürekten tebrik ettiğini söyledi. 

Yılmazer'in dava adamı ruhunun hissedildiği bir tarzla ortada olduğunu belirten Yavuz, "Eminim gönül huzuru içerisinde, bayrağı Özcan Bey'e teslim edecek. Bu ne kadar asil ve güzel bir duruştur. Treni beğenmeyenler, inenler var. Trenden inenler bilmelidir ki bir daha bu trene binemeyecekler." değerlendirmesinde bulundu. 

Programa, AK Parti Sakarya milletvekilleri Recep Uncuoğlu ve Çiğdem Erdoğan Atabek, AK Parti İl Başkanı Yunus Tever, Cumhur İttifakı Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem Yüce, AK Parti Sapanca İlçe Başkanı Yunus Gümüşel, MHP İlçe Başkanı Gökhan Alemdar, Cumhur İttifakı Sapanca Belediye Başkan Adayı Özcan Özen ile MHP ve AK Parti üyeleri katıldı. 

SAPANCA GAZETESİ