İBRAHİM ÖZKAHYA, “BİR NUMARA: SAPANCA” DİYE YAZDI

İşte o yazı:

Bu topraklar, doğal güzellikleri ile dünyaya ün salmış...

Ama öyle, metin yazarlarının allayıp pullayıp dile getirdiği gibi değil.

Dünyanın sayılı turistik merkezlerinden Türkiye…

Tarihi ile, yeşili ile medeniyetlere ev sahipliği yapmışlığıyla…

* * *

Sakarya da, dünyanın en önemli turistik merkezlerinden İstanbul'un yanı başında…

Bir saatlik mesafede…

Yeşiliyle, doğasıyla önemli bir zenginlik kaynağı…

Çok değil, sadece bir saatlik bir yolculukla ulaşılabilecek eşsiz bir güzelliği var Sakarya'nın…

Sapanca…

Dünyanın sayılı içme suyu kaynağı…

Sakarya'yı besleyen bir kaynak.

Aynı zamanda çevresinin güzelliği göz alıcı…

Sapanca, Kırkpınar, Maşukiye, Derbent hattı…

Mükemmel…

Bugüne kadar güzelliğini korumuş…

Sükunetini korumuş…

Bakir bir alan…

Ama böyle mi kalmalı?

Dokunmamalı mı?

El değmeden durmalı mı?

Yoksa, ince ince işlenip bir sunum mu yapılmalı?

* * *

Bugüne kadar Sapanca'nın sunumu için neredeyse hiçbir şey yapılmadı.

Öylece durdu Sapanca; Gözümüzün dibinde, bütün güzelliğiyle…

Korumaya dönük işler yapıldı elbet…

Kolektörlerle çevrildi…

Fakat Sapanca için daha fazlası yapılmalı…

Sapanca kıyısına, Serdivan kıyısına daha çok yatırım yapılmalı…

Turizm açısından…

Mesire yerleri, sosyal donatı alanları…

Yürüyüş parkurları, kafeler, restorantlarla Sapanca çevresi donatılmalı…

Katletmeden, zenginleştirerek…

* * *

Sapanca, bölgenin en güzel doğasına sahip yerlerden…

Ve bugüne kadar gereken önemi göremedi maalesef…

Bir el atmalı Sapanca'ya…

Şehre kazandırmak, ülkeye ve dünyaya tanıtmak gerek…

Fazlasıyla hak ediyor çünkü…