DİKMEN'İN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJI

Cumhuriyet Halk Partisi Sapanca Kadın Kolları Başkanı Nuray Dikmen, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü sebebiyle yazılı bir basın açıklaması yayınladı.

Kadınların eşit haklara sahip olma yolunda verdiği mücadelenin başlangıç tarihinin 8 Mart olduğunu hatırlatan Dikmen, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"857 yılı 8 Mart tarihinde, Amerika'nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadın; düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için yaptıkları grev sırasında yangın çıkmış ve çıkan yangın sırasında dışarı çıkmaları engellenen 129 kadın yanarak yaşamını yitirmiştir. O nedenle 8 Mart, kapitalizmin ürünü, bir tüketim toplumu günü değildir. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günüdür.

Kimse kadınların bu kadar aşağılanmaya çalışıldığı, geri plana itildiği, şiddete uğradığı, çocukken gelin yapıldığı, okutulmadığı, tecavüzden bile kendisinin sorumlu duyulduğu bir ülkede dalga geçer gibi kadınlar günü kutlamasın.

Türkiye kadın erkek eşitliğinde 144 ülke arasında 131. sırada yer alıyor, taciz,  tecavüz, cinayet, dayak, istismar, şiddetin her türü artıyor, vahşileşiyor ve ne yazık ki bu vahşilik sadece kadınlarla sınırlı kalmıyor, çocuklarımıza kadar uzanıyor.

Geçtiğimiz şubat ayında, sadece 1 ayda 47 kadın cinayete kurban gitti. 2017'de 387 çocuğun taciz ve tecavüz edildiği basına yansıdı. 3-5 yaşındaki çocuklarımız tecavüz edilerek cinayete kurban gidiyor ve bu sapıklar maalesef gereken cezaları almıyor.

Yaşamın her alanında kadınlar ezilen, baskı gören ve daha çok mücadele etmesi gereken taraf oluyor. Ev, iş, çocuklar, geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı...

Biz kadınlar, mücadele etmeliyiz, çalışmalıyız, üretmeliyiz, toplumun her alanında olmalı ve kendimizi ifade edebilmeli, düzene boyun etmemeli ve haklarımızı bilmeliyiz.

Cumhuriyet ile kazanılmış, çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte, yaşamın her alanında başarıyla yer almış kadınlarımızın, sadece kadın oldukları için ikinci sınıf insan muamelesi görmeyi reddeden, susmayan, haksızlık karşısında altta kalmayan kadınlarımızı saygıyla selamlıyorum ve daha çağdaş, daha sorunsuz bir ülkede, yaşamın her alanında emeklerinin değerinin bilindiği, barış içinde yaşanılan günler diliyorum ve Atatürk'ün bir sözünü hatırlatmak istiyorum; 'Kadınları geri bırakan bir toplum geride kalmaya mahkumdur."