''ÜÇ AYAK OYNAMAYI SAPANCA'DA ÖĞRENDİM''

Kanal D'de yayınlanan Arka Sokaklar dizisinde Mesut Komiser karakterine can veren Sapancalı tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu Şevket Çoruh, çocukluğunun Sapanca'sını, Sapanca Gazetesi'ne anlattı.

ANNEM SAPANCALI

Bir yaşından buyana Sapanca'ya her yaz geldiğini belirten Çoruh, "Annemle yazları 3 ay, kışları ise 15 gün tatillerde hep Sapanca'ya geldik. Annem Sapancalı, birlikte gelip elma ve armut bahçelerimizdeki hasadı gerçekleştiriyorduk. Yani kışın İstanbul, yazın Sapanca, bu uzun yıllar böyle devam etti" diye konuştu.

"ÜÇ AYAK OYNAMAYI SAPANCA'DA ÖĞRENDİM"

Çocukluğunun Sapanca'sını anlatan Çoruh, "Çocukluğumun Sapanca'sı, ağaçların gölün içinde olduğu, o ağaçların arasından göle girdiğimiz bir yerdi.  Küçük bir kasaba edasında olan Sapanca merkezinde bir avuç ev vardı. Düşünsenize sempatik, herkesin birbirini tanıdığı, Gürcü'sü, Laz'ı Abaza'sı, Manavı yani birçok kültürden insanın, birçok kültürün iç içe bulunduğu kendine özel durumları olan bir kasaba. Hayatımda ilk defa tulumu, kemençeyi akordeonu duyduğum, düğünlere gittiğim, üç ayak oynamayı, yüzmeyi öğrendiğim yer Sapanca" dedi.

"SAPANCA'NIN KÖKLÜ BİR AİLESİNİN ÇOCUĞUYUM"

Annesinin hala Sapanca'da oturduğunu hatırlatan Çoruh, şöyle konuştu:

93 harbinde göçle gelmiş ailelerin çocuklarıyız. Tabi biz onların üçüncü kuşağı oluyoruz. Birçok ailenin bir evin içinde yaşayabildiği yıllar, her odada bir kuzine, sabahları anneannemin kaynattığı sütün içine ekmek doğrayarak yediğimiz zamanlar.

Sapanca ile İstanbul yaşantısı arasındaki çelişkiyi, farklılıkları, güzellikleri gördüm, yaşadım. Bana oyuncu olmamda yardımcı olan, birçok değişik insanı tanıdığım, önemli bir yer Sapanca. Daha önce de söyledim annem Sapancalı. Gürcü ve Laz karışımı bir aile. Buraya gelmişler ve bir daha kopamamışlar. Hacımercan Mahallesi yolunda Sarpdere denilen mevkide annem oturuyor. Dayım, akrabalarım, kuzenim onlarda burada. Dedemin, dayılarımın mezarı burada. Yani ben Sapanca'nın çok köklü bir ailesinin çocuğuyum"

"KORUMAK İÇİN DAHA FAZLA DİKKAT ETMELİYİZ"

Tüm Türkiye gibi Sapanca'nın da yıllar içerisinde değiştiğini ancak Sapanca'nın doğal güzelliklerinin korunması için daha fazla önem verilmesi gerektiğini kaydeden Çoruh, "Eskiden Sapanca gibi örneğin Üsküdar'da da ahşap 2-3 katlı muhteşem evler vardı. Şimdi bu evlerin yerinde  büyük bir beton kalabalığı var. Bu gelişimin, değişimin etkileri Türkiye'nin her yerinde oluyor. Ama Sapanca'nın da şöyle bir özelliği var. İnsanların temel ihtiyacı olan derelerin aktığı, suyun havzası burası. Yeşili Allah vergisi. Yani buradaki ağaçları kimse dikmedi. Ihlamur, sedir, çam ağaçları hepsi doğanın bize hediyesi. Bunları biz yaratmadık. Bir hediye verilmiş bizlere. Verilen emaneti bizden sonraki kuşaklara aktarabilmek için daha dikkatli olmalıyız. Eskiden kafanızı dağlara çevirdiğiniz zaman küçücük bir leke bir ışık bile göremezdiniz. Şimdi Sapanca'nın dağlarına, tepelerine baktığım zaman ışıklar girmeye başlamış. Bunlar bizim elektrik verdiğimiz, yapay ateş böcekleri gibi. Üzücü olan, o ormanın, floryanın içine sonradan oluşturduğumuz şeyleri koymamız. İleride 'Çok güzel ağaçları olan bir yerdi burası' diye anlatmaya başlayacağız. İzmit ve Sakarya'da tarım arazisi olmayan her yere ev yapılabilir ama burada yapılmamalı. Her şekilde bu bölgeyi korumak için herkesin elinden gelen titizliği göstermesi lazım.  Küçük istisnalar, hoşgörüler Sapanca'ya fayda yaratmaz, bu konuda hoşgörüsüz olalım. Sapanca'nın suyuna, ağacına, hayvanına yani tüm floryasına sahip çıkması gerekiyor. Geleceğimizi büyük oteller, yapılar kurtarmayacak. Dünya'da tüm çevrelerin söylediği şeyde bu zaten. Gelecek elli yıl içinde suya, doğaya, tarıma ihtiyacımız var. Sapanca'da bunların bir arada olduğu ender yerlerden biri" dedi.

SADETTİN TANTAN

Editörümüzün, Mesut Komiser karakterinde Sapancalı İçişleri Eski Bakanı, Belediye Başkanı ve Emniyet Müdürü Sadettin Tantan'dan etkilenip etkilenmediği yönünde sorusuna ise Çoruh şu cevabı verdi:

"Sadettin Tantan, Türkiye Cumhuriyeti'nin en efsane emniyet müdürlerinden bir tanesi. Kendisi uzaktan da akrabam oluyor. Ancak bir oyuncu olarak karakterimi belli bir kişi üzerinden oluşturmam mümkün değil. Malum çocukluğumuz, gençliğimiz 80'li yıllarda geçti. Bizim bir polis tanımamıza gerek yok çünkü o dönem yer gök polisti. Genel anlamda şundan veya bundan etkilendim diyemem. Oyuncu olarak kendi karakterinize can veririsiniz"