'SAPANCA HALKININ HAKLI İSYANI'

Matur yazsında şu ifadelere yer verdi:

"Sapanca Gölü dünyanın en değerli içme suyu kaynaklarından biri.

Sakarya halkının çok büyük bölümü bu gölün suyunu içiyor, kullanıyor.

Kocaeli'nde ihtiyaç olduğunda da gölün suyu pompalanıyor.

Bu yüzden gölün iyi korunması şart.

Gölü en iyi koruma yöntemi ise kullanarak korumak.

Ama biz de yasakçı ve ayrımcı bir anlayışla gölü koruduğumuzu sanıyoruz.

Gölün içine kadar dev iskeleler yapıp üzerine restoranlar açılıyor,  kıyısına günübirlik tesis yapamıyorsunuz.

Gölü besleyen dereleri kurutan içme suyu şişeleme fabrikaları kuruluyor,  göle hiçbir zarar vermeyecek, turizm yatırımlarına izin vermiyoruz.

Gölün sigortası Sapanca ormanları yok ederek buralara inşa edilen villaları Araplar'a satıyor,  Sakaryalı'nın göl kıyısında yararlanacağı tesisler yapmıyoruz.

Şimdi yeni bir tartışma var.

Gölün Serdivan Belediyesi sınırları içinde kalan kıyılarında 25 dönümlük bir arazide Fenerbahçe Evi ve Kürek Tesisleri kurulacak.

Ben bu tesisin de göle öyle fazla zarar vereceğini sanmıyorum.

Hatta gölün ve bölgenin tanıtımına katkı verebilecek bir tesis olabilir.

Bu tesis Sapanca'da infial yarattı.

İlçede kıyı şeridinin önemli bir bölümünde yapılaşma yasağı var.

Tren yolunun altına çivi çakmak bile yasak.

Hoş yolunu bulan istediğini yapıyor da, mevzuat buralarda kesin bir yapılaşma yasağı getirmiş.

Çok geniş bir arazi bomboş.

Buralarda günübirlik tesisler, tek katlı ahşap konaklama imkanı verecek evler yapılabilir.

Buradaki katı imar yasağı Sapancalılar'ı isyan ettiriyor.

Bence bu konuda, abartıya kaçmadan o bölgede arazisi bulunanların mülkiyet hakları gözetilerek yeni bir imar çalışması yapılmalıdır."