'KUDÜS İÇİN AYAĞA KALK' ETKİNLİĞİNE DAVET

İHH Sapanca'dan yapılan açıklamada; 8 Aralık 2017 Cuma günü Sakarya Orhan Camisinde Cuma namazı sonrası "Kudüs için ayağa kalk" etkinliği düzenleneceği belirtilerek tüm vatandaşlar davet edildi.

Bilinen en eski mabedlerden birisi olan Mescid-i Aksa ve Müslümanların ilk kıblesi Kudüs-ü Şerif'in, Emperyalistler ve Siyonistler tarafından işgal ve esaretinin 100 yılının dolduğunu belirten İHH Sapanca Temsilcisi Mehmet Baki Kızıltepe, İslam dünyasının Kudüs'ün önemini idrak edemediğini söyledi.

1917'de Balfour Deklarasyonu aracılığıyla İngiliz eliyle işgal edilen Kudüs üzerinden yapılan planların bitmek tükenmek bilmediğine dikkat çeken Kızıltepe, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"İsrail o günden bu yana çeşitli bahanelerle ve kendi örgütleriyle Kudüs'ü Müslümanlardan arındırmak ve Yahudileştirmek için yoğun bir çaba içinde. 1948 yılında İsrail bağımsızlığını ilan etti ve Arap-İsrail Savaşları başladı. Birleşmiş Milletler planında yüzde 55'i Yahudilere, yüzde 45'i ise Filistinlilere ayrılmış olan Filistin topraklarının, yüzde 78'i bu savaşın sonunda Yahudilerin eline geçti. 1948 de İsrail Devleti'nin ilanından itibaren, adım adım neler yaşandığına, bir halkın kendi evlerinden topraklarından zorbalıkla nasıl çıkarıldığına bütün dünya şahit.

1967 savaşında (Altı Gün Savaşı), Filistin topraklarının geri kalan yüzde 22'sini de işgal eden İsrail, Doğu Kudüs'ü tamamıyla kontrolü altına aldı, kendi kurduğu Kudüs belediyesinin sınırlarına dahil etti.

BM-GK 1967'de aldığı kararla; İsrail, işgal ettiği Filistin topraklarından çekilecek ve 1967 sınırları esas kabul edecekti. Anlaşmaya göre Doğu Kudüs'ün Filistinlilere verilmesi kararlaştırılmıştı.

Ama bunların hiçbiri yapılmadı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BM-GK) aldığı kararları uygulamadığı için maalesef şimdiye kadar İsrail'e hiçbir yaptırım uygulanamadı. 

1980 yılında İsrail, kabul ettiği bir yasayla Kudüs'ü doğusuyla batısıyla İsrail'in "birleşik başkenti" ilan etti. Buna karşılık BM Güvenlik Konseyi BMGK, 1980 yılında İsrail'in Doğu Kudüs'ü ilhak ederek başkent ilan etmesini geçersiz sayan 478 sayılı kararı kabul etti.

1988'de Filistin Ulusal Konseyi başkenti (Doğu) Kudüs olan Filistin Devleti'nin kuruluşunu ilan etti. İsrail işgali nedeniyle hala Filistinliler ne bağımsız olabildiler ne de başkentleri Doğu Kudüs'e kavuşamadılar. Osmanlı yönetiminden İngiliz yönetimine geçiş günün (09 Aralık 1917) 100. yılında Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmek istiyorlar. 1995 yılında ABD, 'Kudüs Büyükelçilik Yasası' adıyla bir kanun çıkardı. Buna göre, İsrail'in başkenti Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması öngörülüyordu. Ancak söz konusu yasa 21 senedir, ABD başkanları her 6 ayda bir "ulusal güvenlik" gerekçesiyle erteleniyordu. Bugün ise Trump'ın bu skandal vaadi gerçekleştireceği konuşuluyor. Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması demek, İsrail'in yıllardır gayrimeşru olarak yaptığı işgale meşruiyet kazandırmak demek. Bu da, uluslararası toplumdan bir çekincesi bulunmayan İsrail'in elini daha da güçlendirecek.

Filistin halkının yaraları kanamaya devam ederken, her gün hak ihlalleri, zulümler, baskılar sürerken, İsrail'e destek mahiyetinde böyle bir kararın alınması, sadece uluslararası hukukun ihlali değil, aynı zamanda insanlık vicdanına da vurulmuş ağır bir darbe olacaktır.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın da vurguladığı gibi 'Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir'. Yönetimleriyle, halklarıyla tüm İslam ülkeleri bundan asla taviz verilmemeli. Kudüs'ü, Bağdat'ı, Şam'ı, Halep'i ve Mekke'yi savunamaz isek Ankara'yı koruyamayız.

Bu bağlamda IHH İnsani Yardım Vakfı, 08 Aralık 2017 Cuma günü, Türkiye'nin tüm illerinde Cuma namazı sonrası 'Kudüs için ayağa kalk' etkinlikleri yapacağını duyurdu. Bizler Cuma namazı sonrası Sakarya Orhan Camii avlusunda Kudüs için ayakta olacağız inşallah. Tüm Sapanca halkını desteğe bekliyoruz."